Son Eklenenler

13 Temmuz 2008

Monarşi vs. Cumhuriyet

Monarşi yönetimini cunhuriyet yönetiminden her zaman aşağı durumda tutan en önemli ve kaçınılmaz eksiklik şudur: Cumhuriyet yönetiminde halk oyu hemen her zaman yalnız aydın ve yetenekli kişileri yüksek görevlere getirir; bunlar görevlerini onurla yaparlar. Oysa monarşilerde yüksek görevlere erişenler, çoğu kez birtakım insan taslakları, düzenbaz, entrikacı, aşağılık kimselerdir. Saraylarda yüksek görevlere ulaşmaya yarayan aşağılık yetenekler, bu görevlere gelir gelmez bu adamların budalalıklarını halkın gözü önüne sermekten başka işe yaramaz. Halk, adamlarını seçmekte hükümdardan daha az yanılır. Cumhuriyet yönetiminin başında bir budalanın bulunması kadar, kralın bakanları arasında gerçek değerde bir kimsenin bulunması da binde bir rastlanır bir şeydir. İşte, bu bir sürü yönetici taslağı yüzünden hemen hemen çökmekte olan monarşide, güzel bir rastlantıyla doğuştan yönetici bir adam* işbaşına gelirse, bu adamın bulduğu yollara ve olanaklar karşısında herkesin parmağı ağzında kalır ve bu durum memleket tarihinde yeni bir dönem açar.

* Duc de Choiseul
Toplum Sözleşmesi - Jean-Jacques Rousseau

02 Temmuz 2008

Temmuz Alevi

Bugün, 2 Temmuz 2008. Aradan 15 yıl geçmiş. Dile kolay: 15 yıl!
Ne oldu derseniz bu kadar yıl sonra. Ne olmadı ki? Ateş hâlâ sıcak, hâlâ içimizi yakıyor.
Aslında söylencek çok şey var. Fakat kelimeler boğazımda düğümleniyor. Kusura bakmayın.


Bakın:
Sivas'ta 15. yıl ağıtı

Okuyun:
Bugün 2 Temmuz - Evrensel
1993-2008... Nelere Alıştırıldık! - soL
Bugün saat 17:30'da Gündoğdu Meydanı'nda miting var. Yarın saat 18:30'da ise Karşıyaka'da 2 Temmuz Anıtı'nın açılışı.

01 Temmuz 2008

Yenilikler

Ne zamandır blogla ilgilenemiyordum. Bunun ana sebebi KPSS diye bir sınava girecek olmamdı. Girdik, çıktık. Bitti sonunda.
Az önce Google Reader'da neler birikmiş bakayım dedim, olmadı. Bir sorun var sanırım. Neyse. O olmayınca Buzz blogunda neler var diye baktım şöyle bir. Sevdiğimiz blogları liste halinde, açılır-kapanır şekilde(alengirli yani) gösterebiliyormuşuz. Efendim bu yeni özelliği denedim. Sonra beğenmeyip kaldırdım.
Hani bu mecralara dalmışken bir de Blogger in draft bloguna da bir bakayım dedim. Bayağı yenilik var ama bir tanesi benim ilgimi çekti: İliştirilmiş Yorum Formu. Yani bu anlamda. Bundan sonra yorum formunu yazının en altında göreceksiniz. Yorumunuzu yazdıktan sonra sizden bir profil seçmeniz istenecek. Burada yönergeleri izleyerek yorum yapabilirsiniz.
Bir de yanda Abone Ol başlıklı bir widget var. O da yeni. Oradan da isteğiniz şekilde bloga üye olabilirsiniz. Haberini nerede gördüğümü unutum. Fakat sayfa düzenini değiştirirken oradan yeni sayfa öğesi ekle diyerek abonelik şeysini ekleyebilirsiniz.

Efendim, yenilikler sadece blog sayfasında olmakla kalmadı. Artık benim de bir fotoğraf makinam var! Bundan sonra yazılar daha da renkli hale gelebilir. Tabi bunun için benim sıcaklarda evden dıraşı çıkabilmem gerekiyor, o ayrı mesele.

Satın alma hikayesi de ilginç. Babamla evde oturuyoruz. Sıcaktan kendimizden geçmişiz ama. Gazeteyi bir açtım. 1 Temmuz'dan itibaren dijital görüntü kaydı yapan cihazlardan %20 ÖTV alınacak! Ardından şöyle bir diyalog:
-Baba, hani bana fotoğraf makinası alacaktık.
-Tamam, alırız bir ara.
-Gazetedeki haberi gördün mü?
-Hangisini?
-İşte, şu. Baba, adamlar ne yapacağını şaşırdı. Fotoğraf makinaları çok satmaya başlamış. 1 Temmuz'dan sonra %20 ÖTV alacaklarmış!
-Ne?
-Yani bizim makina 320 liraydı en son baktığımda. Haybeden 384 lira olacak.
-Tamam, hadi gidip alalım hemen.
İşte böyle. Vergilendirme konusunda uzman arkadaşlar, Türkiye'deki vergi sistemini bana bir açıklayabilirler mi acaba? İşçiye, memura, emekliye kaşıkla verip kepçeyle geri al; fabrika sahiplerine SSK indirimi sağla. Başka?

Dibine Not: Kaç gündür oynadığım okey, tavla, pişti vb. ne varsa hepsinde yeniliyorum. Bunu neye yormalıyım? Efendim?