"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya."
Son Eklenenler
25 Haziran 2010
Gönderen
egemavisi
7 yorum:
uzun zaman oldu okumayalı, yazmayalı..
iyi bir başlangıç yaptım sanırım seni ziyaret ederek.. sevgiler..
Merhaba Gamze, hoşgeldin. Hoşgeldik!
selam. seninle tanışmadık daha önce. ama şimdi bu yazın için sana bir hediye veriyorum.. bilgi için bloguma bakmalısın;) http://gabrielsdairy.blogspot.com/
Selam Gabriel,
Teşekkür ederim. En kısa zamanda yanıtlayacağım mimi. Görüşmek üzere...
Etklendim baya ya.. Yıllar önce dergide okuduğum yazıdan bir cümle hatırlıyorum. "Kelimeler tavernaların parfüm kokulu odalarından karanlık zindan köşelerine derin ve dipsiz okyanuslardan belki de sadece sana açılan kapılardır, kim bilir belki de sadece sensindir." Bu blogu sevdim epey (:
Teşekkürler Modafobik. Sık sık beklerim ziyarete.
biraz fazla süre sonra gördüğüm blog yorumunun ardındaki kişinin peşine düştüm. ve duyarlı bi blogger buldum.
Yorum Gönder