Son Eklenenler

17 Aralık 2007

Otobüsün Adaleti!


Hani milletimizin yaygın inanışı vardır ya: 'Allaha havale ettim' diye. Başka bir deyişle şunu da söyleyebiliriz ki, bu dünyada yapılanların hesabı, bu dünyada olmadıysa öteki dünyada sorulur. Fakat bazı şeylerin karşılığı hemen geliyor. Uzun zaman beklemeye gerek yok. Tıpkı anlatacağım olay gibi.
Efendim, bu sabah İçişleri Bakanlığı'nın güzide kuruluşu Emniyet Teşkilatı'nın ilçemizdeki (Karşıyaka) müdürlüğündeki bir işimi hallettikten sonra, evime dönmek üzere otobüs durağına gittim ve beklemeye koyuldum. Birkaç dakika sonra ise belli ki karşıdaki büfede kentkartını doldurtup durağa yönelen bir hanım dikkatimi çekti. Elinde de muhtemelen biraz önce yaptığı dolum işleminin makbuzu vardı. Sevgili Ned Dorsey'in şu yazısında belirttiğine benzer bir olay cereyan etti 50 yaşlarındaki şık giyimli hanımefendiyle.
Hanımefendi elindeki makbuzu iyice ezip büktükten sonra hooop yere atıverdi. Bende de durağa gelmeden önce dünyanın vergisini emniyet müdürlüğü kanalıyla hazineye yatırdığımdan şalterler attı. Yanına gidip, attığı ufacık kağıt parçasını iki adım arkadaki çöp kutusuna atmasını rica ettim. Kendisi gibi birine böyle çevreyi kirletmenin yakışmadığını, durakta bekleyen herkesin bu şekilde çevreyi kirletse İzmir'in yaşanacak bir kent olmayacağını da ekledim.
Kendisi uyarıma teşekkür edip isteğimi reddettiği. Beklediğim üzere. Ben de ısrar ettiğimi bildirdim. Aradan iki dakika geçmemişti ki ben bu konuda ne yapabileceğimi düşünürken, yaklaşık 15 kişinin de aynı otobüsü beklediğini farkettim. Fakat o, başka bir otobüse binip uzaklaştı. Gözlerimi ondan ayırmamamın da etkisi olduğu tartışılır tabi. Ben de o gidince eğilip o kağıt parçasını alıp çöpe attım. Birinci perde burada bitti.
Hikayenin can alıcı noktasına gelelim efendim. Beklediğim otobüs geldi. Otobüs yaklaşık 14 kişi kadar otobüse bindikten sonra hareket etti. Bindiğimden dört-beş durak sonra o hanımefendiyi içinde bulunduğum otobüse binmek üzere el kaldırdığını gördüm. Ama işte olan oldu ve şoför sanki olayı biliyormuşçasına durmayıp yola devam etti. Garip duygular içindeydim.
Yaşam.
Garip.
Dengesiz.
Acı.
Dahası...

...yaşanılası!

Fotoğrafın kaynağı burasıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder