Dün akşam Ege Üniversitesi'ne gittim. Ege Üniversitesi Tiyatro Topluğu(EÜTT)'nun sahneledeği "At" adlı oyunu izlemek amacıyla. Tabi oyunda rol alan ilkokul arkadaşımı ve hala öğrenci olan bir diğer ilkokul arkadaşımı görmeyi de çok istiyordum.
Oyunun yazarı Gyula Hay. Çeviren Özdemir Nutku.
Oyunun yazarı Gyula Hay. Çeviren Özdemir Nutku.
Oyun Milattan Sonra 37-41 yılları arasında Roma İmparatorluğu yapmış olan Caligula zamanında geçiyor. Caligula'nın kumar merakıyla ilgili bir sahneyle başlıyor oyun. Taşralı bir gencin varını yoğunu yanına alıp Roma şehrine gelmesi, zar oyununda herşeyini kaybettikten sonra elinde kalan tek varlığı olan atını, öne sürüp son bir oyunda rakibini yenmesiyle olaylar başlar.
'Tanrısal Tanrı' Caligula, bu eşi benzeri görülmemiş atı, bir anda kutsal bir varlık olarak görmeye başlayıp, Roma Konsüllüğü'ne getirmesiyle oyun gelişir. Caligula'nın Roma Konsülü'ne bir eş bulma düşüncesi bir anda tüm Roma'da, insanların at gibi davranmasına ve kızlarını Roma Konsülü'ne gelin vermeye! çalışmalarına yol açar. Hatta bir yarışma bile düzenlenir.
'Tanrısal Tanrı' Caligula, bu eşi benzeri görülmemiş atı, bir anda kutsal bir varlık olarak görmeye başlayıp, Roma Konsüllüğü'ne getirmesiyle oyun gelişir. Caligula'nın Roma Konsülü'ne bir eş bulma düşüncesi bir anda tüm Roma'da, insanların at gibi davranmasına ve kızlarını Roma Konsülü'ne gelin vermeye! çalışmalarına yol açar. Hatta bir yarışma bile düzenlenir.
Burada oyununun devamını anlatmayı bırakıp, oyunun vermek istediği mesajlar hakkındaki düşüncelerime geçeyim. Çeviri bir oyun olmasına rağmen, kullanılan terimler o dönemi yansıtmakla beraber güncelliğini hala koruyor. Roma İmparatorluğu'nun barış ve refah amacıyla diğer ülkelere savaş açması, günümüz dünyasındaki demokrasi vaadiyle! egemen güçlerin zayıf olanı ezmesi birbirine paralel olaylar. Hatta bir ara oyunda savaş açılmasıyla ilgili bir konuda 'Kutsal İmparator' 'Tanrısal Tanrı' Caligula'ya fikirler sunulurken, geçtiğimiz iki ay içince 'Sınırötesi Operasyon' tezkeresiyle ilgili yaşananlara anlık bir geçiş yaşayıp tekrar oyuna dönebildim.
Belli ki EÜTT reji konusunda yoğun çalışmış. Bunun yanında ışık düzenlemeleri ve müzik seçimleri harikaydı. Dekorun çeşitli şekillerde kolay kullanılabilirliği oyuncu ve teknik ekipteki arkadaşlar için büyük bir avantajdı. 'Canlı Dekor' diyebileceğim duvar, heykel ve çalı olan sahneler ayrıca yaratıcıydı. Kıyafetler, arada salondan 'kötü bir frikik verdi' gibi sesler duymama rağmen bunu diyenler gibi düşünmüyorum, sandaletler, kemerler, vb. gayet uyumluydu.
Sonuç olarak dün akşam çok hoş zaman geçirdim. Buradan EÜTT'ye tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Aralıkta'ki "Venedik Taciri" oyununu merakla bekliyorum.
Belli ki EÜTT reji konusunda yoğun çalışmış. Bunun yanında ışık düzenlemeleri ve müzik seçimleri harikaydı. Dekorun çeşitli şekillerde kolay kullanılabilirliği oyuncu ve teknik ekipteki arkadaşlar için büyük bir avantajdı. 'Canlı Dekor' diyebileceğim duvar, heykel ve çalı olan sahneler ayrıca yaratıcıydı. Kıyafetler, arada salondan 'kötü bir frikik verdi' gibi sesler duymama rağmen bunu diyenler gibi düşünmüyorum, sandaletler, kemerler, vb. gayet uyumluydu.
Sonuç olarak dün akşam çok hoş zaman geçirdim. Buradan EÜTT'ye tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Aralıkta'ki "Venedik Taciri" oyununu merakla bekliyorum.
Oyundan fotoğraflar ve EÜTT hakkında daha fazla bilgi için web sayfalarını ziyaret edebilirsiniz: http://www.eutt.org
0 yorum:
Yorum Gönder