Son Eklenenler

10 Ocak 2008

Kısa Kısa

Öncelikle merhabalar.
Bir süredir yazı yazamıyordum. Hemen hatırlatayım ki bir süre daha yazı yazamayabilirim. Şimdiden sabrınıza teşekkürler. Okunacaklar listesi de hayli kabardı. Fakat ben bir süre, günde yaklaşık 100-120 km yol yapacağım sanırım. Sonunda iyi haberi vereceğim sizlere (umarım).
Şimdi bir özet geçelim efendim son günlerden aklımda kalanlarla ilgili:
1- Gündemin ilk maddesi bir boykot haberi. Haberi önce kandanadam'ın sayfasının sağ üst köşesindeki resimden, sonra da Goddess Artemis'ten öğrendim. Yörsan, sendikalı 400 işçiyi işten çıkarmış. Bundan dolayı da uluslarası arenada kınanmış. Buradan gerekli duyuruyu yapmış olalım.


2- Yine kanı beynime sıçratan bir haber var. Efendim PTT, "kurumun prestijini zarara uğrattıkları" için personeline disiplin cezası veriyormuş. Ayrıntılar buradan görülebilir. Ama buradan birkaç kez yazdım. O PTT ki, önce asli görevi olan posta dağıtım işini yapsın. İki ayda bir sokağa uğrayıp, zarfları 12'şer 12'şer atmakla sarsılmayan kurum prestiji, memurların icralık olmasıyla mı sarsılıyor. Sağolsun çevremde hiç işsiz imam görmedim. Bir şekilde ilçe milli eğitim müdürü olanlar bile varken, dağıtım işini taşeron firmaya verip sonra da eleman sıkıntımız var diyen PTT yöneticileri var işte. Yurdum işleri böyle oluyor ne yazık ki. Neyse, geçelim.
3- Şiddet her yerde. Hatta olmuş olan olaylar için bile garip işler dönüyor. Buradan buyrun.
4- İyi haberler de var. İçimiz kararmasın di mi? Bu haber özellikle İstanbul'da yaşayanlar için. Zira ne kadar gitmek istesem de ne yazık ki orada olamayacağım.
Efendim 10 Ocak 2008 tarihine kadar “Bir Fotoğraf Camı / Çektiği ve Çekemediği Fotoğraflarıyla Sabahattin Ali” sergisinin haberini, 8 Ocak 2008 tarihli Radikal Genç'ten, Şenay Öztürk'ün yazısından öğrendim. Size de haber veririm.


Hıfzı Topuz'un Başın Öne Eğilmesin adlı kitabından bir alıntı yapmış sevgili Şenay Öztürk. Bu alıntıya bir göz atarak yazımı noktalayayım:
"Her şey, bir tren yolculuğu sırasında Upton Sinclair'in romanı 'Oil'i okumasıyla başlar. Yıllar sonra Rasih Nuri İleri'ye anlattığına göre Sabahattin Ali, bu kitabı bitirince, 'Bu romanda olanların onda biri doğruysa namuslu bir insan mutlaka solcu olmalıdır' der."
İlk resim buradan, Sabahattin Ali'nin fotoğrafı ise buradan.

6 yorum:

Vladimir dedi ki...

İnsanların yasalar ile güvence altına alınmış en doğal haklarının bu şekilde ihlal edilmesi bu yüzyılda böylesine değişime aday olduğunu iddia eden ülkede tekrar tekrar önümüze çıkması ne kadar acı.

Kurumun en temel görevlerini getirmekte düştüğü aciz yerine hayat şartlarının ağırlığı ebebiyle iki yakasını bir araya getiremeyen insanların " sen neden yokla yetinemiyorsun" diye zapturapt altında tutlmaya çalışılması ne kadar inanılmaz.

Artık kafayı oynatmadan yaşamak, cinnet geçirmemek zor.

Duyarlılık gösterip bu konuları paylaştığın için teşekkürler.

egemavisi dedi ki...

Rica ederim. Bu konuları paylşamamak beni çok rahatsız ederdi.
Günlük yaşam o dereceye geldi ki "bir cinnet her şeye yeter" repliği daha biranlam kazandı sanki. Bu ülkede görevini doğru dürüst yapan bir kurum/kuruluş bulamayacağım endişesini taşıyorum ne yazık ki.
Şimdi harıl harıl Sabahattin Ali'nin okuduğu kitabı arıyorum.

hep dedi ki...

Sevgili egemavisi,ben de ekliyorum, "kafası çalışan,insan olduğunu iddia eden bir insan mutlaka solcu olmalıdır" diye.Bugün markete gittiğimde yörsan ürünlerine şöyle bir hıh! yaptım,senin yazıyı hatırlayıp -hoş ben özelleştirilmesine rağmen duygusal davranıp hala "sek" takılıyorum süt ve süt ürünlerinde ama- artık gerekse de yörsan yok dedim.Üsteki yazıda önerdiğin filmi düşüneceğim,ama beğenmezsem iki elim yakanda olacak ha,ona göre:)
Sevgiler
(mühim not:n'olur şu harf doğrulama seçeneğini kaldırır mısın lütfen, yorum bırakanlara niye eziyet ediyosun ya?)

egemavisi dedi ki...

Sevgili Hep,
Yazımın işe yaradığını duymak bilsen ne kadar mutlu etti beni. Kararınızı takdir ediyorum.
Ben de bu filmi, Sabahattin Ali alıntısı, imdb'deki oylama verilerinin sonucu ve de Daniel Day-Lewis var diye merak ediyorum. Vallahi onların yalancısıyım. İzleyip görmeden de film tavsiye ettim ya. Sonum hayrolsun. :)
(Kelime doğrulamayı seçerken sadece kendi güvenliğimi düşünüp bencillik ettim sanırım. Ama orada 'Blog yazarları, yorumlara yönelik kelime doğrulama özelliğini görmez' diye bir ifade vardı. Onu yanlış anlamışım. Amacım size eziyet çektirmek değil. Wordpress'te sadece bir yazıma 150 küsur spam yorum gelince ben de bu yolla engellemek istedim. İşin aslı şimdi ortaya çıktığına göre bu uygulama daha fazla devam edemez. Önce üzüntülerimi sonra da güle güle kullanmanız dileklerimi iletirim.)
Görüşmek üzere...

gülçin dedi ki...

"O dönem genç bir gazeteci olan Çetin Altan şöyle anlatıyordu.

“1948’de Sabahattin Ali’nin öldürülmüş olduğunu duyduğumuzda zamanın Bayındırlık Bakanı, sonra da Başbakan Yardımcısı olan Nihat Erim’e sormuştum.

- Nasıl oldu bu cinayet, diye...

Nihat Erim’in, ne “Kuyucaklı Yusuf”tan haberi vardı ne Kağnı ve Ses’ten ne “Kürk Mantolu Madonna”dan...

- Öyle şeyler yapanların, demişti; böyle şeyler gelebilir başına..."

bugün vatan'da haşmet babaoğlu yazmış, hoşuma gitti, paylaşmak istedim.

bkz. http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=12.01.2008&Newsid=156393&Categoryid=4&wid=9

egemavisi dedi ki...

Ne yazık ki aydın hayatı pek değersiz görülmekte ülkemizde. Yitenleri saymayacağım burada. Hepinizce malum. Ama Cumhuriyet tarihinin ilk faili meçhulündeki düğümü çözemeyenler, bombacıları iki üç günde yakaladık diye övünüyorlar ya. Nasıl koyuyor adama. Adam olup bombalamayı yapmalarına engel olsana yakalayacağına.

Yorum Gönder